Avrupa’daki Bu 26 Yer Öylesine Güzel Ki Buraları Kesinlikle Ziyaret Etmeniz Gerekiyor

Avrupa daha küçük kıtalardan bir tanesi olmasına rağmen boyutunun küçüklüğünü çeşitliliğindeki bollukla telafi ediyor. Avrupa’daki en göz kamaştırıcı yerler lüks plajlar, çançiçeği tarlaları ve kireçtaşı tepelerden dünyamızda bulunan bazı en güzel dağ manzaralarına kadar değişiklik gösteriyor. 

Kısacası seçeneklerinizin sınırsız olduğunu söyleyebilirsiniz ki bu durum da bir seyahat planlamayı daha kolay hale getirmiyor. Bosna Hersek’teki şelaleleri kovalamak, geceyarısı güneşini görebilmek için Finlandiya’da uyanık kalmak ve görkemli Dolomitler’in arasında bir yürüyüşe çıkmak arasında seçim yapabilmenin hiç kolay olmadığının farkındayız. Bu nedenle size bir sonraki seyahat rotanızı seçmeniz konusunda yardımcı olabilmek için Avrupa’daki 26 en nefes kesici yeri bir araya getirdik. Şu sıralar yurtdışı seyahatlerinin pek kolay olmayabileceğinin farkındayız, ama işe bir de iyi yanından bakın: Bu size bir yere karar verebilmeniz ve daha iyi bir planlama yapabilmeniz için daha çok zaman sağlayacak.


Biarritz, Fransa

Biarritz, Fransa

Masmavi sularda yüzmek, günbatımında rosé şarabınızı yudumlamak, tatlı lavanta kokusunu içinize çekmek: Fransa’nın güneyinin Fransa cazibesi ve zarafetinin vücut bulmuş hali olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu bölge, muhteşem plajları sörfçüler, ünlüler ve kraliyet üyelerine arasında son derece popüler olmuş bir konaklama kasabası olan Biarritz gibi cennetten bir parçaya benzeyen lokasyonlar içermekte. Burayı aynı zamanda Hemingway’in Güneş De Doğar’ından da tanıyabilirsiniz.


Melissani Mağarası, Yunanistan

Melissani Mağarası, Yunanistan

Biri karanlık ve stalagmitlerle dolu, diğeri yüzeyde bulunan devasa bir aralıktan güneş ışığı alan iki odaya sahip olan Kefalonia’daki Melissani Mağarası kesinlikle hatırlanacak bir görüntü. Mağaralar ve yeraltındaki Melissani Gölü birkaç yüzyıl önce keşfedilmiş olmalarına rağmen, bölge halka yalnızca 1960’ların başlarında açılmış ve o zamandan beri de birçok turist buranın mavi sularında kürek çekmeye devam ediyor.


Dolomitler, İtalya

Dolomitler, İtalya

Alp Dağları’nın biraz daha az görkemli (ancak eşit derecede nefes kesici) akrabaları olan Dolomitler, İtalya’nın kuzeydoğu bölgesinde uzanıyorlar. Kış mevsiminde gelen yerli kayakçılar için kusursuz yürüyüş yollarının yanı sıra dağlık bölge dünyadaki en göz kamaştırıcı alpin sürüşlerinden bir tanesini de meydana getiriyor. En güzel dağ manzaralarından bazılarını görebilmek için yeşil tepelerin arkalarındaki testere dişli tepelerle güzel bir kontrast yarattığı, stil sahibi ama sakin Bolzano konaklama kasabasına gidin.


Moher Tepeleri, İrlanda

Moher Tepeleri, İrlanda

İrlanda’nın batı kıyısının çiğ, el değmemiş güzelliğini yalnızca birkaç yer en yüksek bölgesi 214 metre yüksekliğe erişen bir doğa harikası olan Moher Tepeleri kadar iyi yansıtabilir. Bunları The Princess Bride’daki Delilik Tepeleri (Cliffs of Insanity) olarak da biliyor olabilirsiniz ama bu doğa harikası bir hayal ürünü değil- bu tepelere Galway’in güneyinden yalnızca 90 dakikalık bir araba yolculuğuyla ulaşılabiliyor. Bu tepelere ulaşmak için bir araba kiralamalı ya da Doolin’den kalkan ve sizi direkt olarak bu tepelere götüren servislere binmelisiniz.


Chianti Bölgesi, İtalya

Chianti Bölgesi, İtalya

Chianti İtalya’nın en bilinen ve en çok sevilen kırmızı şaraplarından bazılarına ev sahipliği yapıyor, ancak buranın ayrıca bizim Tuscan’ın kırlık bölümünde en sevdiğimiz yerlerden biri olduğunu da söyleyebiliriz. Buraya şarap tadımı için giderseniz meşelerle çevrelenmiş, uzun, dönemeçli yollarında bir araba gezintisi yapmak için de vakit ayırdığınızdan emin olun- yeşilliklerle kaplı tepeler ve güzel ayçiçeği tarlalarıyla karşılaşacaksınız.


Kafkas Dağları, Gürcistan

Kafkas Dağları, Gürcistan

Büyük oranda kısıtlı altyapısı ve komşusu Rusya’yla aralıklarla devam eden uzlaşmazlıkları sebebiyle birçok turist için onlarca yıldır gözden ve gönülden ırak durumda olduktan sonra bu eski Sovyet ülkesi, Alpler’deki kalabalık dağ yollarından ya da Fransa’nın yalnızca rezervasyon yaptırılması şartıyla gezilebilen şarap bağlarından bıkıp usanan turistleri kendine çekiyor. Gürcistan’ın topraklarının çeşitliliğini deneyimleyebilmenin en iyi yolu Avrupa’yla Asya’yı ayıran Büyük Kafkas dağlık bölgesinden geçen yürüyüş yollarından geçiyor.


Laponya, Finlandiya

Laponya, Finlandiya

Mükemmel beyaz manzaraları, sıklıkla görülen Kuzey Işıkları gösterileri ve yaşayan insan sayısını geçen ren geyiği popülasyonuyla Finlandiya Laponyası gerçekten de sihirli görünüyor. Size sıcak bir kupa gloggla (sıcak şarap) karşılanacağınız ve kuzeye bakan, yere kadar camlı pencerelerine saatlerce bakabileceğiniz Arctic TreeHouse Hotel’de biraz rahatlamanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Geceyarısı güneşini de görmek isterseniz burayı yaz döneminde ziyaret etmelisiniz.


Doğu Karpatlar, Romanya

Doğu Karpatlar, Romanya

Romanya en çok ortaçağdan kalma kaleleri ve Gotik kiliseleriyle biliniyor olabilir ama ülke aynı zamanda güneydoğu Avrupa’nın en gizemli manzaralarından da birkaçına sahip- özellikle de Karpat Dağları’nın içinde ve çevresinde. Bölgedeki sık ormanlar nerede bulunursanız bulunun muhteşemler, ama buralar fotoğrafta da görebileceğiniz Lakul Roşu (Kırmızı Göl) gibi yerlerden bakıldığında daha da güzel görünüyorlar.


Las Medulas, İspanya

Las Medulas, İspanya

Kuzeybatı İspanya’da bulunan Madrid’den yaklaşık 4 saatlik bir araba yolculuğu uzaklığındaki Las Medulas’ın enteresan manzarasını M.S. birinci yüzyılda buradan altın çıkarmaya çalışırken dağlık bölgeyi mahvetmiş olan antik Romalılar’a mal edebilirsiniz. Madenciler buradan zorla su geçirebilmek için komplike bir kanallar ve su kemerleri sistemi inşa etmişler ve bu da bugün gördüğünüz dağınık, kırmızımsı renkteki tepeleri oluşturmuş.


Lofoten Adaları, Norveç

Lofoten Adaları, Norveç

Norveç’in kuzeybatı kıyısının biraz dışında, sörf plajları ve Kuzey Işıkları gösterileriyle meşhur, görkemli ve el değmemiş bir bölg olan Lofoten Adaları’nı bulacaksınız. Bu takımadalar bölgesi birkaç adadan meydana geliyor ama bu adalardan hangisini ziyaret ederseniz edin Akdeniz’e rakip olan berrak mavi sular ve benzersiz fiyort ve plajların tam yanında, İzlanda’dakilere benzeyen sarp dağlarla karşılaşacaksınız.


Moravya Arazileri, Çek Cumhuriyeti

Moravya Arazileri, Çek Cumhuriyeti

Moravya Arazileri’nin gerçekten yaşadığımız gezegende yer aldıklarına inanmak çok güç çünkü yağlıboya tablolara benziyorlar! Çek Cumhuriyeti’nin en doğudaki kısmına genellikle Moravya’nın Toskanası deniyor çünkü burası İtalya’da bu bölgeye ismini veren inişli çıkışlı tepelere çok benziyor. Bunun yanı sıra buraya Prag’dan yalnızca bir gün süren bir yolculuk sonucunda ulaşabiliyorsunuz.


Devler Kaldırımı, Kuzey İrlanda

Devler Kaldırımı, Kuzey İrlanda

Efsaneye göre, denizden uzanan binlerce altıgen bazalt sütuna sahip Devler Kaldırımı, gerçekten de devler tarafından inşa edilen bir kaldırımın kalıntılarıymış. Ancak bilimin söylediğine göre burası 50-60 milyon yıl önce bir volkanik patlama sonucunda ortaya çıkmış- ama ister bilime ister masallara inanmayı seçin, bu dünyadışı görünümlü yerin doğanın en harika tarafını gösterdiğine şüphe yok.


Königssee, Almanya

Königssee, Almanya

Büyüleyici St. Bartholoma kilisesi, masmavi suları ve huzurlu bot seferleri bulunan bir alpin gölü olan Königssee, Avusturya sınırının yakınlarındaki Berchtesgaden Alpleri’nde (Salzburg’un yaklaşık 29 kilometre güneyinde) bulunuyor. Eğlenceli bir bilgi: İbadet yerinin hemen yanında bir bira bahçesi de var.


Micheldever Ormanı, İngiltere

Micheldever Ormanı, İngiltere

Hampshire’daki Winchester’ın yaklaşık olarak 8 kilometre ötesindeki Micheldever Ormanı, kayın ağaçları, orman kuşları ve etrafta dolanan geyikleriyle güzel bir orman. Burayı ilkbahar mevsiminde ziyaret ederseniz orman zeminini kaplayan çan çiçekleri sayesinde daha da güzel hale geliyor.


İsviçre Alpleri, İsviçre

İsviçre Alpleri, İsviçre

İsviçre’nin dünyanın en güzel ülkelerinden bir tanesi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz- özellikle de burayı İsviçre Alpleri’nin lüks bir kayak merkezine dönüştüğü ve kalın kar tabakasının dağlık bölgeyi bir masal diyarına çevirdiği kış mevsiminde ziyaret ederseniz. Ayrıca buranın güzelliğine katkıda bulunduğu için oldukça meşhur olan Matterhorn zirvesini de görmenizi öneriyoruz.


Kravica Şelalesi, Bosna Hersek

Kravica Şelalesi, Bosna Hersek

Hırvatistan’ın şelaleleri turistler arasında fazlasıyla popüler olduğu için kaç kişinin ziyaret edebileceği konusunda sınırlama getirdiği parkı Krka Ulusal Parkı’nı eminiz ki duymuşsunuzdur. Neyse ki komşusu Bosna Hersek’te de bir sürü güzel şelale mevcut: Şelalenin geniş yayılma alanı ve oluşturduğu yeşil gölcüklerle Kravica Şelalesi, etrafını kaplayan sık ormanlarla kesinlikle görülmeye değer bir yer. Ayrıca bu şelaleler Hırvatistan’dakilerin aksine turistlerle dolup taşmıyor da.


St. Kilda, İskoçya

St. Kilda, İskoçya

İskoçya’nın batı kıyısındaki tepelerle süslenmiş takımadalar, çarpıcı okyanus manzaraları ve benzersiz bir sualtı yaşamına sahip. Denizkuşları için önemi sebebiyle burası aynı zamanda bir Ulusal Doğa Koruma Alanı. Bölgede bulunan birkaç bot turlarından biri sayesinde ziyaretçiler buranın inanılmaz ekosistemi hakkında daha fazla şey öğrenebiliyorlar ve denize açılmak istemeyen ziyaretçiler ise bölgedeki tarihi terk edilmiş köyü ziyaret edebiliyorlar (Buradaki evlerden bazıları hala tek parça halinde).


Soca Nehri, Slovenya

Soca Nehri, Slovenya

Batı Slovenya ve İtalya’daki Julian Alpleri’nin arasından 139 kilometre boyunca akan Soca, istisnai şekilde güzel bir nehir- inanılmayacak ölçüde berrak ve muazzam bir zümrüt yeşili renginde. Bu nehir, maceracıların yaz aylarında akarsu raftingi, kano gezintisi ve kanyon geçişi için akın ettiği Triglav Ulusal Parkı’nda bulunuyor. Bu bölgeyi ayrıca Disney filmi The Chronicles of Narnia: Prince Kaspian’dan da görmüş olabilirsiniz.


Kirkjufell, İzlanda

Kirkjufell, İzlanda

Grundarfjördur kasabasının yakınlarında bulunan bu büyüleyici “Kilise Dağı” İzlanda’daki en çok fotoğraflanan yerlerden bir tanesi ve bunun da oldukça iyi bir nedeni var: burası ülkede Kuzey Işıkları’nın görülebileceği en iyi lokasyonlardan biri. Game of Thrones dizisinin hayranıysanız sırada söyleyeceğimiz şey çok hoşunuza gidecek: Burası dizinin yedinci sezonu için de oldukça önemli bir çekim yeri olmuş.


Zlatni Rat, Hırvatistan

Zlatni Rat, Hırvatistan

Hırvatistan’ın sahip olduğu tüm diğer plajların arasında Brac Adası’nda bulunan Zlatni Rat akıntıya göre değişen, kendine has şekli sayesinde sıyrılabilmeyi başarmış. “Golden Cape” (Altın Pelerin) olarak da bilinen plaj ismini şeklinden ve renginden alıyor ama buna ek olarak burası rüzgar sörfü, jet ski ve kürek sörfü için de popüler olan bir yer. Yalnızca arkanıza yaslanıp Adriyatik Denizi’nin inanılmayacak derecede turkuaz sularını seyretmek isterseniz, burada bunu da yapabiliyorsunuz.


Aphrodite’nin Kayası, Kıbrıs

Aphrodite’nin Kayası, Kıbrıs

Aphrodite’nin Kayası Kıbrıs adasının hemen güneybatı kıyısında bulunuyor. Burası birkaç sebepten ötürü popüler bir turist lokasyonu: muhteşem plajları ve berrak mavi suları görülmeye değer bir görüntü ve efsaneye göre bu kaya tanrıça Aphrodite’nin doğum yeriymiş. Burası ayrıca oldukça bilinen yerel bir yüzme yeri ve Paphos, Limassol ya da Ayia Napa şehirlerinden gelen insanlar için güzel bir gündüz gezintisi rotası.


Loch Ness Gölü, İskoçya

Loch Ness Gölü, İskoçya

Loch Ness en çok efsanevi göl canavarı sebebiyle biliniyor olabilir, ama aynı zamanda burası İskoçya’daki en göz kamaştırıcı yerlerden de biri. Kuzey İskoçya’da konumlanmış olan göl, Büyük Britanya’daki en büyük temiz su kütlesine sahip ve aynı zamanda sık, yeşil ağaçlar ve dağlarla çevrelenmiş. Gölün batı kısmında aşağıda bulunan gölün harika manzaralarını sunan Urquhart Kalesi kalıntılarını bulabilirsiniz. Ziyaretçiler bu antik gözetleme yerine Edinburgh’tan 3 saatlik bir otobüs ya da tren yolculuğuyla ya da bir botla ulaşabilirler.


Las Salinas de Torrevieja, İspanya

Las Salinas de Torrevieja, İspanya

Karayipler’de bulunan pembe kum plajları kesinlikle ziyaret edilmeye değer, ancak İspanya’da ayrıca pembe sularda yüzme şansınız da var. Valencia’da bulunan bu gül rengi göl, güzel Las Salinas de Torrevieja Ulusal Parkı’nın bir parçası. Üreme döneminde burası birçok flamingoya ev sahipliği yapıyor ama buranın yerlileri burayı doğal bir spa merkezi olarak görüyorlar- gölün yüksek tuz oranı sebebiyle burada yüzmek hem detoks etkisi yapıyor hem de cildi ölü deriden arındırıyor. Burayı pırıl pırıl güneşli bir günde ziyaret ederseniz suyu da olabilecek en pembe gözüktüğü bir zamanda görmüş olacaksınız ve bu da burayı inkar edilemez bir biçimde Avrupa’daki en büyüleyici yerlerden biri haline getiriyor.


Hallstatt, Avusturya

Hallstatt, Avusturya

Görkemli buzullar, sık çayırlar ve kristal berraklığındaki sular bu antik köyün cazibesinin parçaları. Bir UNESCO Dünya Mirası Bölgesi olan Hallstatt ayrıca Avrupa’daki en eski ahşap merdivenleriyle (tam olarak üç bin yıllık) tarihi tuz madeniyle de ünlü. Yoğun kar yağışı olan bir yer olması ve kalabalığının az olması sebebiyle burası kış sezonunda popüler bir kayak ve snowboard lokasyonu da- bölgenin yerel nüfusu yalnızca 800 kişiden oluşuyor.


Dordogne Vadisi, Fransa

Dordogne Vadisi, Fransa

Fransa’nın güneyinde, Dordogne Nehri’nin üzerindeki bir yamacın kenarına tutunmuş halde sıra sıra köylerle karşılaşacaksınız. Buralardaki krem renkli taş evler ve kaleler nefes kesici bir manzara oluşturuyor, ama bölge aynı zamanda trüf ya da kaz ciğeri ezmesi gibi gurme lezzetleriyle de son derece ünlü. Size, hacıların 1100lerin sonlarından beridir ibadet ettiği Chapel of Miracles’ı (Mucizeler Şapeli) mutlaka görmenizi öneririz. Burayı ziyaret etmek için mağaranın içindeki dik merdivenleri tırmanmanız ve Black Madonna’ya ulaşıncaya kadar bir bahçenin içinden geçmeniz gerekiyor.


Faroe Adaları, Danimarka

Faroe Adaları, Danimarka

Faroe Adaları İskoçya’nın yakınlarında, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda bulunur. Buranın isminin çevirisi “kuzu adaları” şeklindedir ve dağlık bölgede toplamda 18 adadan meydana gelir ve bölgede yaşayanların sayısını geçen, 70,000 kuzuya ev sahipliği yapar. Ancak tablo gibi dağları, girintili çıkıntılı kıyıları ve sık ormanlarıyla adalar da istisnai şekilde güzeldirler. Kayalıklı yamaçlardan dökülen suları ve arkaplanında bulunan minik köyle bir masal diyarından çıkmaymış gibi duran Mulafossur Şelalesi’ni de mutlaka ziyaret edin.