Son Zamanların Tuhaf Bilim Haberleri

Çeşitli ülkelerden bilim adamlarından meydana gelen bir ekip klasik müzik çalarken Nil timsahlarını manyetik rezonans görüntüleme cihazına sokarak beyinlerinin komplike duyusal bilgileri nasıl işlediğini gözlemlemek istedi. Araştırmacılar timsahların dinlemesi için Bach’ı seçti ve klasik müzik çalarken bir yandan da onlara çeşitli sofistike görüntüler sundular. Araştırma, timsahların 200 milyonu aşkın sene önce evrime uğramış olan beyinlerinin klasik müzik gibi sofistike sesler karşısında basit seslere göre çok daha farklı bir beyin aktivitesi sergilediğini ortaya çıkardı. Araştırmanın sonuçları bu sofistike duyu işlenmesinin bilim adamlarının önceden düşündüğünden çok daha eski bir zamana dayandığını kanıtladı.

Etoloji Dergisi’nde Ekim ayında yayınlanan bir araştırma Asya fillerinin diğer hayvan türlerine oranla insanlara çok daha yakın matematiksel beceriler sergilediklerini ortaya koydu. Bilim adamları 14 yaşındaki bir Asya filine bilgisayarla kontrol edilen bir dokunmatik ekran kullanmayı öğretti ve fil de hesaplamalar yapabilmek için bu ekranı hortumu sayesinde kullanabildi. Fil 271 sorudan 181 tanesine doğru cevap vermeyi başardı (bu da yüzde 66.8’i demek oluyor) ve insanların sayı saymasına benzer algı yetenekleri olduğunu gösterdi.

Washington Üniversitesi’nden araştırmacılar arıların üzerine konabilen ve hava sıcaklığını, havadaki nemi ve ekin sağlığını gözlemlemeye yarayan bir sensör cihazı geliştirdiler. Çiftçiler bütün bunlar için droneları kullanabilirler, ama droneların büyük tarlalar üzerinde uçmak için çok fazla elektriğe ihtiyacı var ve bu nedenle de sıklıkla şarj edilmeleri gerekiyor. Bu bal arısı sensör sisteminin pozisyon takibi, kablosuz komünikasyonu ve arılar kovanlarında uyurken şarj olan, yedi saat kullanılabilir bir bataryası var. Bilim adamları 30 sene önce görülen bir hayvanı bulabilmeyi başardı. Meksika hükümeti küçük, çevik ve kazdığı oyuklarda yaşayan bir hayvan olan San Quintin kanguru faresinin neslinin 1994 yılında tükendiğini belirtmişti. Ama 2017’deki rutin bir inceleme sırasında araştırmacılar dört tane kanguru faresine denk geldi ve bu bulduklarını 2018’in Mayıs ayında yayınladılar. Araştırmacılar kanguru farelerinin yeniden bulunmasının Baja California bölgesi bir tarım krizi sebebiyle önemli ölçüde değiştikten sonra bölgedeki doğal ekosistemlerin yeniden kendilerine geliyor olmasına dair moral verici bir gösterge olduğunu belirtti.

Alman bir zooloji organizasyonu tarafından yürütülen bir keşif gezisi sırasında Madagaskar’ın doğu kıyısında üç yeni çeşit gökkuşağı bukalemunu bulundu. Onları bulan bilim adamları bu üç türün kısıtlı bir alan içerisinde küçük popülasyonlara sahip olmalarını beklediklerini açıkladı. Bukalemun türlerinden bir tanesi yaklaşık olarak 15 hektarlık izole bir ormanın içerisinde keşfedildi.

Bilim adamları Royal Society (Kraliyet Derneği) tarafından yayınlanan bir araştırmada sosyal ipuçlarını algılama konusunda keçilerin zekasını araştırdı. 35 tane keçiye bazı kızgın ya da mutlu insanlara dair resimler gösterdiklerinde keçilerin bunların arasından tercih yaptıklarını ortaya çıkardılar. Keçiler mutlu insanların yer aldığı resimlerin yanında vakit geçirmeyi seçtiler ve bu da ilk defa özellikle insanlarla zaman geçirmeleri için yetiştirilmemiş olan domestik çiftlik hayvanlarının insanlar yüzündeki iletişim işaretlerini fark edebildiklerini gösterdi. Pteosaurlar muhtemelen tüyleri olan yaratıklardı. Çin’deki Nanjing Üniversitesi dinazorlarla aynı çağda yaşamış olan uçan kertenkeleler olan pteosaurların fosillerini mikroskopik olarak inceleyen bir araştırma yürüttü ve bu hayvanların kısa tüylerle kaplı olduklarını buldu. Bu sıradışı keşif tüylerin çıkış noktasını 70 milyon yıl kadar geriye taşıdı. Pteosaurların tüyleri oldukça kısaydı ve modern çağdaki kuşlarda olduğu gibi onların uçmasına yardımcı olacak şekilde tasarlanmamışlardı. Bu araştırmanın neticeleri bilim adamlarının pteosaurların pullarla değil tüylerle kaplı olduğuna inanmaya başlamasını sağladı.

Lyon Sinirbilimi Araştırma Merkezi kertenkeleler üzerinde bir uyku deneyi yürüttü ve onların uykularının da insanlarınki gibi farklı aşamalardan oluştuğu sonucuna vardı. Bilim adamları insanlardaki uyku aşamalarının nasıl evrimleştiğini bulabilmek için kertenkelelerin nasıl uyuduklarını inceliyorlardı. Araştırma kertenkelelerin insanlardaki hızlı göz hareketleri (rapid eye movement- REM) ve yavaş dalga uyku durumlarıyla kıyaslanabilecek (slow wave sleep) aşamalardan geçtiklerini göstermeyi başardı. Bu sonuçlar ayrıca kertenkelelerin de insanlarla aynı şekilde rüya görebileceklerini gösterdi.

Bu tuhaf bilim haberlerini arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşarak onların da  bilgilenmesini ve günlerinin daha iyi geçmesini sağlayabilirsiniz!